Ana içeriğe atla

Nitelikli

Hangi gezegen?

Hiç kendinizi uzaydan seslenirken hissettiniz mi? Karşı tarafa anlatmak için çırpınıp durduğunuz ama ne yazık ki anlatamadığınız oldu mu hiç?  Çırpındıkça daha derine batılan bir durum bu bence. Bilirsin yani  en azından hissedersin karşı tarafın zaten niyeti yoksa anlamaya; sen istersen Einstein vari açıklamalar yap yine boşa... Bazen konuşulan dilden şüphe duymanıza neden olan, gittikçe daha da detaylı açıklama gereği uyandıran ama halbuki çok basit bir içerik barından bir konuda bu kadar çaba niye?  Cevap çok basit. Olsun istediğinizden. İyi olsun, güzel olsun, istediğiniz olsun ama işin sonunda olsun.  Öyle veya böyle oldurmaya çalıştığınız için bu çaba aslında.  Ama; ya karşı taraf oldurmak istemiyorda öldürmek istiyor ise? Ya aslında o tüm uğraşlarınız bir imkansıza yakın ihtimal içinse?  İşin özü şudur ki siz 1 mm yanından ya da kilometlerce uzaktan da seslenseniz, aslında çırpınmanıza hiç gerek yoktur eğer iki tarafın da anlaşmaya gönlü varsa. Geris...

Gelmeyen mesajlar...

 

Zamanın en önemli iletişim aracı mesajlaşmak ne kadar rol oynuyor sizlerin ilişkisinde? Kendi adıma cevap vermem gerekirse bende büyük rol oynuyor. Gün içinde iş trafiği, toplantı ve saçma sapan telaşların arasında sesini duyamasamda en azından sevdiğim insandan haber alabildiğim bir fırsat olduğu için çok sık kullanmayı tercih ederim. Peki bu karşı tarafın çok tercih ettiği bir şey değilse? Bunun nedenleri önemli benim için.  Benimle iletişime geçmemek için mi yani bana karşı şahsi bir durum mu yoksa genel olarak mesajlaşmak yerine mesela telefonlaşmayı mı tercih ediyor. Bunlar önemli... Eğer ilişki içerisinde iletişim sıkıntısı yaşıyorsanız bunları masaya yatırıp orta yolu bulmanız şarttır yoksa o ilişkinin bir adım öteye gitmeyeceğine neredeyse garanti verebilecek kadar tecrübeliyim artık 😊

 Peki ya geç gelen ya da belki de havada kalan mesajlar? Ona ne dersiniz? Ben baştan belirteyim beni deli ediyor. En nefret ettiğim şey olabilir. Hani atıyorum bir işin olur iki saat cevap yazamazsın onu anlarım, saygı da duyarım ama 5 saat sonra cevap vermek? Ya da daha da arttırayım mesajı görüp okuyup cevap vermemek... Bir insan hangi akla hizmet böyle bir şey yapabilir? Vaktin yoksa okuma, okuduysan en azından ama uzun uzun yazamayacaksan durumu özetler iki kelime yaz bırak ki karşındaki de delirmesin değil mi? Bu nasıl bir manyaklıktır yani? Bak yazarken bile deliriyorum düşünün başıma gelince ne hale geliyorum ahhahah  😊 Yani ben bu tip durumlarda karşıdaki insanın iletişim sorunu olduğuna inanıyorum. Yani mesaj atan insanla alakan olmasın istiyorsan ne diye hayatında? Ya da ne diye hayatında sanıyor kendini? Bakın bu da önemli bir konudur. Yani karşındaki seni hayatına almamıştır ama sen kendini onun hayatında sanarsın. Sizin algı bozukluğunuz olduğundan değil yanlış anlamayın, sadece karşınızdakinin sinyallerini pek okuyamamış olabilir misiniz? Ya da belki de karşıda bulunan arkadaş size bile isteye dalgalı kur misali sinyaller gönderiyordur ve siz istediğinizi kabul ediyorsunuzdur. Yani bunlar çok olası seçenekler emin olun, hepsi yapıldı, yaşandı ve arkasındaki dersler hala alınmaya çalışılıyor diyeyim. Öyle hemen öğrenilebilecek şeyler değil çünkü sindire sindire gençler, sindire sindire... Neyse konumuza dönelim yine dağılmaya başladım. Bunca yaşanandan öğrendiğim şeylerden ilki eğer karşınızdaki insan sizin mesajlarınıza özen göstermiyorsa  öncelikle bunun baştada bahsettiğim gibi onun iletişim tarzından mı kaynaklanan bir sorun olmadığını anlamaya çalışın derim. Baktınız sorun iletişim tarzından değil ama bir sıkıntı mevcut. O zaman napıyoruz karşımızdakine bana geç cevap verilmesi hoşuma gitmiyor bilgisini dolandırmadan, çevirmeden, alttan alttan laflarla anlatmaya çalışmadan direkt karşımızdakine belirtiyoruz. Konuşmak istemiyorsa bunu açıkça belirtmesini talep edebilirsiniz mesela. Bu konuşmadan sonra durumu gözlemeye başlamak gerekiyor. Eğer dikkat ediliyorsa konu üzerinde ne ala ama baktınız hala aynı tas aynı hamam bazıları da ne yazık ki daha da kötü oluyor o zaman yapılacak tek bir şey kalıyor. Pişkin pişkin kırk saat sonra hiçbir şey olmamış gibi mesaj atan, salak saçma konulardan konuşan insandan hayır gelmez. Yanyanayken ilgili davranan ama uzaklaştığınız anda kayıplara karışan, ilgisiz , tepkisiz kalan, konuşmak istemeyen bir insanın size karşı dürüst olup olmadığını anlayamadığınızdan dolayı bu güvensiz ortamda ancak karşınızdakine aynalama yapabilirsiniz. Konuşmak işe yaramıyorsa ne olur ama ne olur konuşmaya çalışmaya devam etmeyin. Bakın yaptım diyorum, işe yaramıyor arkadaşlar... Tek çözüm geri çekilmek, aynalama yapmak ve uzaklaşmak. İstenildiğinde ulaşılabilir olmamanız, atılan mesaja normal zamanda yaptığınız gibi saygı duyarak, önemseyerek zamanında cevap vermemeniz, onu bekler durumda olmamanız en iyi cevap olacaktır.

Kendiniz bir hayatı olduğunu ve sadece onu bekler durumda olmadığınızı anlamalı karşınızda olan arkadaş aksi takdirde siz onu bekler durursunuz ama boşa giden sizin zamanınız olur çünkü ondan bir gram bir şey olmaz. Benim yaptıklarımı yapmayın, hayatınızdan, güzel zamanlarınızdan, kendinize ait bir saniyeden bile feda etmeyin değmeyecek insanlara için... 







Yorumlar

Popüler Yayınlar