Ana içeriğe atla

Nitelikli

Tanıştık sevindik, tanıdık üzüldük

Gerçekten tanıştığınıza çok sevindiğiniz, içinizin kıpır kıpır olduğu zamanlardan tanıdıkça içinizi kıpırdatan insanın sizin canınızı acıtan birine dönüşmesi... Hiç yabancı bir his değil , değil mi? Başına gelmeyen var ise onları saygıyla selamlıyorum ve yazıma devam ediyorum. İçinizde bir yere dokunmayı başaran o insanın zamanla kendinizi nasıl da eksik, boş belki de gereksiz hissettirebildiğine inanamayabilirsiniz. Gerçek bu ne yazık ki... İlgisi azalan, istemeyen insanların üzerine çöken gayet umursamazca can acıtma yetisi, karşısındakinin varlığını hiçe sayarak onu hayatından bir saniye içinde yok edebilme gücü, sanki hiç olmamışsınızcasına sergilenen tavırlar... Siz yoksunuz aslında sadece o var, sadece onun kalıpları, onun görüşleri, onun istekleri ve beklentileri var. Elinizden gelenin  belkide  milyon katını yapmaya çalışsanız dahi sizi görmez çünkü görmek istemez o insan... Siz sadece kendinizde açılan yaralarla oturursunuz yerinize bir güzel.  Tutunmamalı bu tip...

Bir koltuk , iki insan...

 Sevdiğinle aynı koltukta oturup dizi izlemek, müzik dinlemek... En sevdiğim şeylerden biri olabilir şu hayatta. Şöyle yanyana oturmuşsunuz, sevdiğin insana dayanmışsın hafiften, ilerleyen saatlerde zaten illa bir yayılma gelir arkasından :) bir bakmışsın sevdiğinin omuzunda uyuyakalmışsın. Bu sahne bana hep sımsıcak sevgiyi anımsatır. Böyle sürekli elini tutmak istediğin, koluna dokunduğun, başını omuzuna, belkide göğsüne yasladığın anlar... İçim sımsıcak oluyor her düşündüğümde. Ne kadar saf bir an değil mi? Güven,huzur ve sevgi içinde uykuya dalmak, koşulsuzca, nefes alır gibi...

Bu hissi bir daha yakalar mıyım sizce? Yakaladığımı hissettiğimde aynı şekilde karşılık bulabilir mi hislerim? Bu hissin karşılıklı olması o kadar muhteşem olur ki... "Hayat ne garip ne mucizeler getiriyor insana" cümlesini kurabilecek miyim bir daha ?
Bir gün bu hissi karşılıklı yakalayabilmek ve kaybetmemek dileğiyle...




Yorumlar

Popüler Yayınlar