Ana içeriğe atla

Nitelikli

Kelimelere karşı duygular

"Bir insana değer vermek, özen göstermek, ona kıymetli olduğunu hissettirmekte bir "kültürdür". Bunun eğitimi yoktur. Kitaplarda yazmaz. Yolu "insan olmaktan" geçer." Doğru mu sizce? Karşında sana hisleriyle bakan bir insanla yolunun kesişebilmesi, ona değer vermek, özen göstermek ve en önemlisi de bunu ona doğru hissettirmek gerçekten öğretilebilen ya da sonradan gelişebilen bir özellik değil bence. Bu tamamen kişinin içinde barınan bir olgu. Hisleriyle konuşan bir insan bulmak, bunu net bir şekilde yansıtmak ve hissettirmek... Sadece bir ses dalgasından ibaret olmayan, karşındakine bunu hissettirebildiğin her kelime; kıymetini bilen için o kadar değerlidir ki... Bunun ne kadar özel olduğunun yaşanmadan bilinebileceğini düşünmüyorum.  Peki sadece kelimelerden ibaret olan bir iletişim olsa ama duygu olmasa ya da bu tek taraflı olsa? Bunun duygusu olan için anlamı nedir? Ya da duygusu olmayan için ne ifade eder?  Duygusu olan hep umut eder. Duygusu olmayan ...

Ayrılık; geride kalana yangın çıkarır...

 

Sevdiniz siz, gerçekten sevdiniz. Gönülden seven, cidden içinde yeşerten insanlar ayrılınca kalakalır. Canı yanar, cidden yanar. Hesapsız kitapsız, cidden içi kopar gider.

Kalbiniz yangın yeri olur çünkü ne olursa olsun, içten biliyor olsanız bile siz bir kere sevmişssinizdir onu ki.. Ne yaparsa yapsın, ne kadar sıkıntı yaşatırsa yaşatsın, siz bir kere bir duygu beslemişsinizdir ona... Artık çok geçtir. O yangın çok zor söner, belki de için için yanmaya devam eden bir yangın olarak kalacaktır ömür boyu kim bilir... Keşke böyle olmasa değil mi? Keşke çıkmasa o yangın hiç ...Ayrılığın iyisi, kötüsü, zararsızı yoktur elbet hele ki bırakılan, yok sayılan taraf sizseniz. O kadar zordur ki bilirim. Ama bir çaresi olmalı yangını hafifletmenin. Olmalı değil mi? Yok mudur hiç ya? Fikri olan var mı? Yöntemi olan? Ben bu yangının sönmesini başarmak istiyorum. Gerçekten... El birliğiyle buluruz belki ne dersiniz? Bulan ses versin 😊 Şakası bir yana ayrılınca o kalp yangını denen şey sadece şarkılara özgü bir şey değilmiş. Ben hep onu böle şarkılara söz olan bir durum sanırdım şimdiye kadar. Kişi başına gelene kadar anlamazmış sözünü de kanıtlamış oldum aynı anda. Gerçekten hiç olmaz sandığınız her şey insanın başına gelebiliyormuş. Buna kalp yangınıda dahilmiş. Bizimde kısmetimize bu düşmüş bu yolda... Buna diyecek bir şey kalmıyor zaten.

O yanan yer böle bir hafifliyormuş gibi oluyor değil mi bazen? Sonra bir bakmışsınız iki katı daha büyük bir harla gelmiş alev alev... Bazı günler sızı gibi için için, bazı günler tüm ormanı kasıp kavuran bir afet gibi kül edercesine yakıyor. Ne yapmalı peki? Ruhuyla sevmek denir ya... Ruhunuzla sevdiğiniz birinin yarattığı yangını nasıl söndürürsünüz? Nasıl şifalanır bu yara? Şifalanmadan siz huzur bulabilir misiniz? Bunun cevabı çok net. Bulamazsınız... Bulmanız imkansız. Siz nefes alırken içten içe sızıntı halinde bile yanıyorsanız huzuru bulamazsınız. Bu sürecin şifalanması gerekiyor. Bu sonuca kadar geldim. Ama nasılını bir türlü bulamadım... Gerçekten bulamadım. İçinizden sökemiyorsunuz, o yangın sürekli yaşıyor... Ne yapmalı ki huzurla buluşabilelim? Bir gün bunu bulup nefes alırsam emin olun size yine buradan haber veriyor olacağım. Hepimizin biranönce nefes aldığında kalbindeki acıyı harlamadığı zamanlara ulaşması dileğiyle...




Yorumlar

Popüler Yayınlar