Ana içeriğe atla

Nitelikli

Özür dilerim

Bu yazı bir özür yazısı; Kendimden özür diliyorum. Herkesi kendim gibi sandığım için Herkesin içindeki iyiliği çıkarmaya uğraşıp, o uğraş içinde kendime zarar verdiğim için Gitmem gereken yerde kaldığım için Başkalarını düşünürken kendimi unuttuğum için Kendi değerimi yolda yürürken görmezden geldiğim için Yok yapmaz o dediğim herkesten yediğim kazıklara rağmen hala konduramadığım için Aslında yanımda hiç var olamamış insanlardan bir şeyler beklediğim için Varlığımı unutanlardan görülmeyi beklediğim için Kıymet kelimesini bilmeyenlere kıymetin varlığını kanıtlamaya çalıştığım için Her seferinde kan revan içinde kalsamda hala tutunmaya çalıştığım için Ben Kendimden  Özür  Dilerim Bilemedim.... Boşa olduğunu bilemedim....

Gitme ne olur...


Özür dilemeyi bilmek, belki de sadece “özür dilerim” diyebilmek ;  aynı hatanın defalarca yapılabileceği anlamına gelmez. Siz size bir kere de olsa umut dolu, mutlu bir anı veren insana tutunmaya çalışırken; o insanın size bunun on katı kadar kötü anılar bırakmasına izin vermemelisiniz. Biz aşırı verici insanlar nedense kendimizce dikdörtgenden üçgen yaratmaya çalışırken, karşı tarafa hep bir bahane yaratarak onu temize çıkarmaya çalışırız. Bir daha bunun tekrarlanmayacak olmasına inanmak isteriz. Aslında yaptığımız içimizi ferahlatmaya çalışmak, belki de kendi kendimizi kandırmaktır oysa ki...

Neden ısrarla bunu yapıyoruz derseniz; inanın bilmiyorum. Keşke bilebilsem de ben de bunu yapmayı bıraksam. Sadece bir kere bile yaşadığınız mutlu an’a o kadar nasıl bağlanabilip, ondan sonra yaşanan tüm sorunlu zamanları bir kenara bırakarak hep karşı tarafıda kendi kendine temize çıkarmaya çalışmak ciddi anlamda kendimize yaptığımız en büyük kötülük. Bazı kapıların kapanmasını istemiyoruz değil mi? Seviyoruz çünkü, ona inanıyoruz en azından, öyle hissediyoruz ve bunu bırakmak istemiyoruz. Onca emeği, zamanı, sevgiyi, çabayı bırakmak istemiyoruz ama oysa ki bazı kapanan kapılar çok üzsede bizi sonradan anlıyoruz ki ;  o kapı bize hiç açılmamış. Biz sadece o an denk gelmişiz.

Tek anıya tutunmayalım, buna razı olmayalım olur mu? Biz sadece buna razı olarak bu insanların hayatımınzda yer kaplamasına izin veriyoruz. Halbuki biz onlarda yokuz. Beğenilmeye, istenmeye, benimsenmeye o kadar taktık ki kafamızı, gerçekten sevilmek nasıl olur artık emin olamıyoruz, belki de bilemiyoruz...

Yapmayalım bunu...








 

Yorumlar

Popüler Yayınlar