Ana içeriğe atla

Nitelikli

Resimsiz

  Sana yeterince seni seviyorum diyemedim belki. Ama kalabalık bir ortamda gülerken ilk sana bakardım... İçinde sımsıcak hissetiğim o gözlere...   Bu cümlenin benim içimi nasıl yaktığını size anlatamam. Bu kadar basit ama bir o kadar da açık bir şekilde başka nasıl tarif edebilir ki acaba... Ben sana sende baskı uyandırmadan seni seviyorum kelimesini başka nasıl söyleyebilirim ki... İçinizde size çiçek bahçesi açtıran insanın aynı zamanda sizin fırtınalarınızla boğuşma sebebiniz olması nasıl bir duygudur bilir misiniz? Ağzınızdan dökülemeyecek o sevgi sözcüklerinin dökülememe nedeni ile bir o kadar dışarı bağıra çağıra çıkmaya çalışan kelimelerin sahibinin aynı insan olması peki? Belki de bir çok kez içinizden sessizce sevgilim diye haykırdığınız ama yüksek sesle bu kelimeyi söyleyemediğiniz, o insanın bir bakışıyla içiniz titrerken; yeri geldiğinde karşınızdakinin sizin elinizi dahi tutmaktan imtina ettiği bir duruma ne dersiniz? Ve daha niceleri... Bu nedendendir k...

Gitme ne olur...


Özür dilemeyi bilmek, belki de sadece “özür dilerim” diyebilmek ;  aynı hatanın defalarca yapılabileceği anlamına gelmez. Siz size bir kere de olsa umut dolu, mutlu bir anı veren insana tutunmaya çalışırken; o insanın size bunun on katı kadar kötü anılar bırakmasına izin vermemelisiniz. Biz aşırı verici insanlar nedense kendimizce dikdörtgenden üçgen yaratmaya çalışırken, karşı tarafa hep bir bahane yaratarak onu temize çıkarmaya çalışırız. Bir daha bunun tekrarlanmayacak olmasına inanmak isteriz. Aslında yaptığımız içimizi ferahlatmaya çalışmak, belki de kendi kendimizi kandırmaktır oysa ki...

Neden ısrarla bunu yapıyoruz derseniz; inanın bilmiyorum. Keşke bilebilsem de ben de bunu yapmayı bıraksam. Sadece bir kere bile yaşadığınız mutlu an’a o kadar nasıl bağlanabilip, ondan sonra yaşanan tüm sorunlu zamanları bir kenara bırakarak hep karşı tarafıda kendi kendine temize çıkarmaya çalışmak ciddi anlamda kendimize yaptığımız en büyük kötülük. Bazı kapıların kapanmasını istemiyoruz değil mi? Seviyoruz çünkü, ona inanıyoruz en azından, öyle hissediyoruz ve bunu bırakmak istemiyoruz. Onca emeği, zamanı, sevgiyi, çabayı bırakmak istemiyoruz ama oysa ki bazı kapanan kapılar çok üzsede bizi sonradan anlıyoruz ki ;  o kapı bize hiç açılmamış. Biz sadece o an denk gelmişiz.

Tek anıya tutunmayalım, buna razı olmayalım olur mu? Biz sadece buna razı olarak bu insanların hayatımınzda yer kaplamasına izin veriyoruz. Halbuki biz onlarda yokuz. Beğenilmeye, istenmeye, benimsenmeye o kadar taktık ki kafamızı, gerçekten sevilmek nasıl olur artık emin olamıyoruz, belki de bilemiyoruz...

Yapmayalım bunu...








 

Yorumlar

Popüler Yayınlar