Ana içeriğe atla

Nitelikli

Tanıştık sevindik, tanıdık üzüldük

Gerçekten tanıştığınıza çok sevindiğiniz, içinizin kıpır kıpır olduğu zamanlardan tanıdıkça içinizi kıpırdatan insanın sizin canınızı acıtan birine dönüşmesi... Hiç yabancı bir his değil , değil mi? Başına gelmeyen var ise onları saygıyla selamlıyorum ve yazıma devam ediyorum. İçinizde bir yere dokunmayı başaran o insanın zamanla kendinizi nasıl da eksik, boş belki de gereksiz hissettirebildiğine inanamayabilirsiniz. Gerçek bu ne yazık ki... İlgisi azalan, istemeyen insanların üzerine çöken gayet umursamazca can acıtma yetisi, karşısındakinin varlığını hiçe sayarak onu hayatından bir saniye içinde yok edebilme gücü, sanki hiç olmamışsınızcasına sergilenen tavırlar... Siz yoksunuz aslında sadece o var, sadece onun kalıpları, onun görüşleri, onun istekleri ve beklentileri var. Elinizden gelenin  belkide  milyon katını yapmaya çalışsanız dahi sizi görmez çünkü görmek istemez o insan... Siz sadece kendinizde açılan yaralarla oturursunuz yerinize bir güzel.  Tutunmamalı bu tip...

Çiçeklenirken ölmek...



Hayata çiçeklenerek bakmak diye bir olay var bazıları için. Ne güzel bir şans değil mi? Sürekli içinizde çiçek açan ve açmaya devam eden bir bahçe var. Yüksek ihtimal işinizden, ailenizden, arkadaşlarınızdan, dostlarınızdan ve özel hayatınızdan memnunsunuz ki çiçek açabiliyorsunuz ve açmaya devam edebiliyorsunuz. Ne mutlu size ... Her insan için bunların hepsi aynı anda olmaz ama zaten olmasıda beklenmez. Hayatta da bir denge söz konusu. Her daim her konu tavan olarak mutluluk vermez, ufakta olsa pürüzler çıkar, ne bileyim bir sorun olur bir şey ters gider vs. ama dengelenir. Sizi tepetaklak yapacak boyuta gelmedikçe biraz ileri biraz geri illa bir dengede durur. 

Bazılarımız içinse bu bir tarafta denge tutturdum diye sevinip çiçeklenirken, bir anda o çiçeklerin tamamen seni aslında delik deşik ettiğini, kanattığını, yaraladığını ve aslında seni yavaş yavaş öldürdüğünü farkına varmaktır. Nasıl olur anlatayım. Seversiniz, sevildiğinize inanırsınız hatta neredeyse bundan şüphe duymayacak hale gelirsiniz. Sonra çiçek açarsınız o çiçekler her yerinizi sarar koskoca bir bahçe yaratır içinizde... Ne güzel bir görüntüdür size anlatamam. Zaman ilerler siz bahçenin daha da büyüyeceğini hatta sevdiğiniz insanın bahçesiyle birleşip koskoca bir orman yaratacağınızın hayalini kurarken bir bakmışsınız sizin bahçenizde oluşan çiçeklerin dalları sizin kolunuzu, bacağınızı yavaş yavaş çizmeye başlıyor. Sonra bir bakmışsınız o dallar sizin kalbinizi delik deşik ederek ilerlemeye çalışıyor. Bu sürede ne mutluluk kalmış, ne huzur, ne hayaller... Hepsi birer birer parça parça toz bulutu olmaya başlar... Üflediğinizde dağılan karahindiba çiçeği gibi havaya karışır teker teker sizin parçalarınızla beraber tabii... O kanayan delik deşik olan kalbinizle birlikte onlarda yok olur giderler. 

Severken çiçek açıp ölmek işte benim için bu demek... Kimse yaşamasın bunu...
Bu yazının dileği de bu olsun olur mu?
Kimse yaşamasın bunu...






 

Yorumlar

Popüler Yayınlar