Ana içeriğe atla

Nitelikli

Hangi gezegen?

Hiç kendinizi uzaydan seslenirken hissettiniz mi? Karşı tarafa anlatmak için çırpınıp durduğunuz ama ne yazık ki anlatamadığınız oldu mu hiç?  Çırpındıkça daha derine batılan bir durum bu bence. Bilirsin yani  en azından hissedersin karşı tarafın zaten niyeti yoksa anlamaya; sen istersen Einstein vari açıklamalar yap yine boşa... Bazen konuşulan dilden şüphe duymanıza neden olan, gittikçe daha da detaylı açıklama gereği uyandıran ama halbuki çok basit bir içerik barından bir konuda bu kadar çaba niye?  Cevap çok basit. Olsun istediğinizden. İyi olsun, güzel olsun, istediğiniz olsun ama işin sonunda olsun.  Öyle veya böyle oldurmaya çalıştığınız için bu çaba aslında.  Ama; ya karşı taraf oldurmak istemiyorda öldürmek istiyor ise? Ya aslında o tüm uğraşlarınız bir imkansıza yakın ihtimal içinse?  İşin özü şudur ki siz 1 mm yanından ya da kilometlerce uzaktan da seslenseniz, aslında çırpınmanıza hiç gerek yoktur eğer iki tarafın da anlaşmaya gönlü varsa. Geris...

Baharda çiçeklenmek


İçinizin çiçek açması ne güzel bir histir bilir misiniz? Böyle yürürken suratınızda bir farketmeden tebessüm oluşur, otururken içiniz kıpır kıpır olur, aklınız o hep sizin içinizde çiçekler açtıran insandadır. Bir bakmışsınız ki içiniz bir çiçek bahçesine dönmüş ondan aldığınız enejiyle, ışıkla, sevgiyle, aşkla, ilgiyle ve daha niceleriyle...

Sonra ne olur peki? O çiçekler her yanınızı sarar ya , o kadar mutlusuzdur ki... Hiç solmamasını temenni edersiniz. İçiniz burkulur acaba solar mı düşüncesiyle bile... Karşı taraftan alınan her ne gücü ise ; ister elektrik deyin, ister enerji deyin, ister etki deyin nasıl tanımlamak istiyorsanız öyle tanımlayın o şey var oldukça ve sizi mutlu ettikçe içinizdeki çiçekler yaşamaya devam eder. Adımını attığınız yerde papatyalar yeşermeye başlar... Taa ki o enerji yok olana kadar. O enerji neden mi yok olur? Karşınızdaki değiştikçe ya da belkide kendi gerçekliğini daha fazla saklayamayıp size onu yansıtmaya başladığında ya da en acısı size artık çiçek açtıracak duygular beslemediğinde o enerji tek taraflı bir iletişime dönüşür. Siz çiçeklerinizi soldurmamaya çalışırken, karşı taraf onların üstüne basıp ezmeye başlar. Çok acıdır ve çok acıtır. Bilirim...

Nedenini ararken bir yandan çiçeklerinize sahip çıkmaya çalışmak sizi yorar, yıpratır ve sonunda parçalara ayırır. O nedendir ki size tavsiyem eğer karşı taraf kopmuşsa, gitmekse tek çabası tutmayın. Tutmayın ki bin parçaya bölünmeyin, boşa çaba harcamayın. Alın karşınıza konuşun o insanla olur mu? Hislerinizle kendiniz boğuşmaya kalkmayın. Sorun, öğrenin, anlayın, en azından anlamaya çalışın. 

Karşı tarafın ve sizin ortada buluşmayı başarmanız, o çiçeklerin belki de olduğundan daha kuvvetli köklenerek büyümesini sağlar kim bilir? Ya da belkide en başından o çiçeklerin solup, yerine yenilerinin yeşermesi için yer açılması gerekiyordur. Hepsi olasılık...

Baharda açan çiçekler gibi olan hassas duygularınıza sahip çıkın. Kimseye ezdirmeyin. Konuşun, anlatın, anlamaya çalışın ama gerekiyorsa da bırakın... Bırakın ki tekrardan yeşerebilsin kalbiniz. Olur mu? 

Hep daha güzel ,daha sağlam ve kalıcı çiçekler açmak niyetiyle... O insanı bulmanız ümidiyle dostlar... Hepimiz için dileğim budur.🙏







 

Yorumlar

Popüler Yayınlar