Ana içeriğe atla

Nitelikli

İstemek ya da istememek , işte tüm mesele bu!

Ya tam birleştik derken ayrı düştüysek? Ne olur? İki bilinmeyenli denklemin sonucu tek çıkar mı? Ya karşınızdaki  hiç düşünmediğiniz şekilde bir anda geri çekilirse ve hayatınızdan yok olursa? Tam gardınızı tamamen indirmeye karar verip, içinizden olacağına inandığınız o an  iletişimin üzerine bir anda karlar yağarsa ne olur? Ne yapsanız, ne deseniz düzelmeyeceğini konuşmanın başladığı o saniye o bakışlardan okusanız peki? İçiniz taa içiniz acısa , kalbiniz sıkışsa, böyle karnınız burkulur; kanınız çekilir gibi olsa ama elinizden bir şey gelmese... Bazen ilişkilerde birleşiyoruz derken bir anda ayrı düştüğünüzü farkedersiniz. Acıdır ki bunu aslında defalarca dürtü şeklinde de olsa hissetmiş ama konduramamışsınızdır. O kadar geçirilen zamanın , verilen emeğin ve hissedildiği düşünülen duyguların karşılığının yalnız bırakılmak olmasını kabullenemezsiniz. Mutlu ve kendinizi tam olarak güvende hissettiğiniz hemen o anın arkasından bir anda yanınızda toz bulutu görüyor olmak sizi ş...

Herkes ve istekleri



Sürekli niye kafa yorar insan? Karşı taraf ne düşünüyor? Şunu niye yaptı? Bunu böyle yapmıyordu eskiden, şimdi niye böyle davrandı? Niye böyle demiyordu da şimdi böyle diyor? vs.vs. Binlerce sayılabilecek örnek vardır hepimizin hayatında değil mi? Ama bunların hiçbirinin cevabı bizde değil... Ne yazık ki değil. Bunların cevapları tamamen karşı tarafa ait. Sizin, bizlerin yönlendirebileceği, müdahale edebileceği bir durum değil. Ne yazıktır ki değil...

Keşke değil mi bir sihirli değnek olsa da karşı taraf neyi neden yapıyor anlayabilsek. Şöyle bizlere gösterse, bizleri bir aydınlatsa da şu içimizde öküz oturmuş şekilde bekleyen kalbimiz azıcıkta olsa nefes alabilse... Ah ne iyi olurdu... Ama böyle bir imkanda yok. Siz size yapılan davranışlardan varsayımlar çıkararak anlamaya çabalarken kendinizi daha da kötü bir girdabın içinde boğuyorsunuz farkında olmadan. Siz karşı tarafın gerçek nedenini o söylemedikçe anlayamazsınız. Bu eziyeti kendinize yapıp, lütfen ama lütfen kendinizi perişan etmeyin. 

Karşınızda bunları yapmış, hala da yapmakta olan ve bunu engellemek için kendiyle savaşan biri duruyor. Yapmayın kalbi güzel, kalbi narin, kalbi minnoş duygularla hareket eden arkadaşlarım; yapmayın. Sonu yok ki bunun... Karşı taraf ağzını açıp, tenezzül edip açıklama yapmadığı sürece tüm düşündükleriniz varsayımdan öteye geçemiyor. O yüzden ben derim ki alın karşınıza konuşun. Çat çat çat sorun yahu. Ne bu deyin? Neden deyin? Ne hissediyorsanız açık açık söyleyin ve cevap bekleyin. 

Sonunda anlayacaksınız ki zaten düşündükleriniz boşuna. Bu hayatta herkes nasıl olsun istediyse öyle davranır. Siz oldurmaya çalıştığınız için çırpınırsınız, çabalarsınız. O bitirmeye çalıştığı için baltalar. 

Kim ne isterse, nasıl istiyorsa, amacı neyse ona yönelik davranır. Bilinçli bir şekilde bunu yapar. 
Bahaneler bulmayın. Ne kendinize, ne karşınızdaki insana... Kim ne istiyorsa o şekilde davranır ve siz bunu yaşarsınız. İyisiyle, kötüsüyle... 

Karşınızdaki insanın sizin minnoş kalbinizin kıymetini anlaması dileğiyle...





 

Yorumlar

Popüler Yayınlar