Ana içeriğe atla

Nitelikli

Tanıştık sevindik, tanıdık üzüldük

Gerçekten tanıştığınıza çok sevindiğiniz, içinizin kıpır kıpır olduğu zamanlardan tanıdıkça içinizi kıpırdatan insanın sizin canınızı acıtan birine dönüşmesi... Hiç yabancı bir his değil , değil mi? Başına gelmeyen var ise onları saygıyla selamlıyorum ve yazıma devam ediyorum. İçinizde bir yere dokunmayı başaran o insanın zamanla kendinizi nasıl da eksik, boş belki de gereksiz hissettirebildiğine inanamayabilirsiniz. Gerçek bu ne yazık ki... İlgisi azalan, istemeyen insanların üzerine çöken gayet umursamazca can acıtma yetisi, karşısındakinin varlığını hiçe sayarak onu hayatından bir saniye içinde yok edebilme gücü, sanki hiç olmamışsınızcasına sergilenen tavırlar... Siz yoksunuz aslında sadece o var, sadece onun kalıpları, onun görüşleri, onun istekleri ve beklentileri var. Elinizden gelenin  belkide  milyon katını yapmaya çalışsanız dahi sizi görmez çünkü görmek istemez o insan... Siz sadece kendinizde açılan yaralarla oturursunuz yerinize bir güzel.  Tutunmamalı bu tip...

Herkes ve istekleri



Sürekli niye kafa yorar insan? Karşı taraf ne düşünüyor? Şunu niye yaptı? Bunu böyle yapmıyordu eskiden, şimdi niye böyle davrandı? Niye böyle demiyordu da şimdi böyle diyor? vs.vs. Binlerce sayılabilecek örnek vardır hepimizin hayatında değil mi? Ama bunların hiçbirinin cevabı bizde değil... Ne yazık ki değil. Bunların cevapları tamamen karşı tarafa ait. Sizin, bizlerin yönlendirebileceği, müdahale edebileceği bir durum değil. Ne yazıktır ki değil...

Keşke değil mi bir sihirli değnek olsa da karşı taraf neyi neden yapıyor anlayabilsek. Şöyle bizlere gösterse, bizleri bir aydınlatsa da şu içimizde öküz oturmuş şekilde bekleyen kalbimiz azıcıkta olsa nefes alabilse... Ah ne iyi olurdu... Ama böyle bir imkanda yok. Siz size yapılan davranışlardan varsayımlar çıkararak anlamaya çabalarken kendinizi daha da kötü bir girdabın içinde boğuyorsunuz farkında olmadan. Siz karşı tarafın gerçek nedenini o söylemedikçe anlayamazsınız. Bu eziyeti kendinize yapıp, lütfen ama lütfen kendinizi perişan etmeyin. 

Karşınızda bunları yapmış, hala da yapmakta olan ve bunu engellemek için kendiyle savaşan biri duruyor. Yapmayın kalbi güzel, kalbi narin, kalbi minnoş duygularla hareket eden arkadaşlarım; yapmayın. Sonu yok ki bunun... Karşı taraf ağzını açıp, tenezzül edip açıklama yapmadığı sürece tüm düşündükleriniz varsayımdan öteye geçemiyor. O yüzden ben derim ki alın karşınıza konuşun. Çat çat çat sorun yahu. Ne bu deyin? Neden deyin? Ne hissediyorsanız açık açık söyleyin ve cevap bekleyin. 

Sonunda anlayacaksınız ki zaten düşündükleriniz boşuna. Bu hayatta herkes nasıl olsun istediyse öyle davranır. Siz oldurmaya çalıştığınız için çırpınırsınız, çabalarsınız. O bitirmeye çalıştığı için baltalar. 

Kim ne isterse, nasıl istiyorsa, amacı neyse ona yönelik davranır. Bilinçli bir şekilde bunu yapar. 
Bahaneler bulmayın. Ne kendinize, ne karşınızdaki insana... Kim ne istiyorsa o şekilde davranır ve siz bunu yaşarsınız. İyisiyle, kötüsüyle... 

Karşınızdaki insanın sizin minnoş kalbinizin kıymetini anlaması dileğiyle...





 

Yorumlar

Popüler Yayınlar