Ana içeriğe atla

Nitelikli

Hangi gezegen?

Hiç kendinizi uzaydan seslenirken hissettiniz mi? Karşı tarafa anlatmak için çırpınıp durduğunuz ama ne yazık ki anlatamadığınız oldu mu hiç?  Çırpındıkça daha derine batılan bir durum bu bence. Bilirsin yani  en azından hissedersin karşı tarafın zaten niyeti yoksa anlamaya; sen istersen Einstein vari açıklamalar yap yine boşa... Bazen konuşulan dilden şüphe duymanıza neden olan, gittikçe daha da detaylı açıklama gereği uyandıran ama halbuki çok basit bir içerik barından bir konuda bu kadar çaba niye?  Cevap çok basit. Olsun istediğinizden. İyi olsun, güzel olsun, istediğiniz olsun ama işin sonunda olsun.  Öyle veya böyle oldurmaya çalıştığınız için bu çaba aslında.  Ama; ya karşı taraf oldurmak istemiyorda öldürmek istiyor ise? Ya aslında o tüm uğraşlarınız bir imkansıza yakın ihtimal içinse?  İşin özü şudur ki siz 1 mm yanından ya da kilometlerce uzaktan da seslenseniz, aslında çırpınmanıza hiç gerek yoktur eğer iki tarafın da anlaşmaya gönlü varsa. Geris...

Kırılan Vazo


Kırılan vazo yenisi gibi olur mu? Hiç bir parçayı atlamadan yapıştırsan peki? Hani böyle ince ince , teker teker her parçayı itinayla birbirine yapıştırsan hiç bir boşluk kalmadan? Yine de olmaz mı dersiniz? Bir yazı okumuştum. Japonlar kırılan eşyaların boşluklarını altınla doldururlarmış. İnanışlarına göre o eşya veya o insan hasara uğramışsa artık onun bir hatırası vardır, ders almıştır ve artık olduğundan daha değerli olmuş demekmiş. Bunu hatırlatmak adına da altın kullanılırmış. 

Peki sizce? Sizce istediğiniz kadar kendinizi zorlasanız boşluk bırakmamak adına ve hatta ,altınla da doldursanız; o vazo size o eski hissi verir mi dersiniz?  Ben hep her şeyin olduğu gibi güzel olduğuna inanırım. Evet belki evrilirsin, olgunlaşırsın, ne bileyim bazen tökezlersin ve değişime uğrarsın ama hepsinin ayrı bir tınısı, ayrı bir hissiyatı vardır. İlk halinizdeki gibi tamken, yolda yaralar bereler almamışken, belkide aşağıdaki gibi paramparça olmamışken, belki de hatta bahsettiğimiz gibi o parçaları altınla birleştirip daha olgun kılmamışken ki oluşan his bir daha geri gelmez. 

O yüzdendir ki o vazo işte hiçbir zaman aynısı olmaz, olamaz. İlişkilerde de en başta içinizde uçuşan kelebeklerin yerini eğer zaman içinde parçalara ayrılmış bir vazo hissi kaplıyorsa o ilişkiye veda etme zamanı gelmiştir. O parçalar çoğalmadan toparladınız toparladınız yoksa gerisi bilindik son. 

Belki de o parçalardan siz kendinize yeni bir vazo yaparsınız, bambaşka bir vazo. Daha deneyimli, yaralı bereli ama daha düşmeye dayanıklı... Kim bilir? 

O vazonun hiç parçalanmaması en güzeli tabii. Dileğim budur...
O vazo hep ilk gün ki gibi pırıl pırıl dursun içinizde, baktıkça gözleriniz kamaşsın, kelebekleriniz uçuşsun bahar esintisi gibi😊 Bu hissi en azından bir kez tatmanız dileğiyle...







 

Yorumlar

Popüler Yayınlar