Ana içeriğe atla

Nitelikli

Orada olamayışlar...

Belki aldatmadı ya da en azından sen öyle düşünüyorsun ama ona en ihtiyacın olduğu zamanda ortadan kayboldu. Yüzüne karşı yalan söylemedi belki ama bakın belki diyorum yinede suskunluğuyla değerini sorgulattı. Sesini yükseltmedi ama kayıtsızlığı tüm tartışmalardan daha yüksek sesle bağırıyormuş gibi hissettirdi. Sadakat kurallarını çiğnemedi belki(!) ama seni sevmenin bir yük olduğunu sana hissettirdi. Her yara ihanetten gelmez. Arkana baktığında sevdiğinin sis bulutu olduğunu görmek en büyük yaradır. Hepimiz ilişkilerimizde çeşitli roller oynarız ve ilerledikçe öğreniriz. Bazen görürüz ki en acı veren şey birinin yaptıklarında değil yapamadıklarındadır ya da yapmayı seçmediklerindedir... Ve belki şuana kadar fiziki olarak aldatmamış olması canınızın acımadığı anlamına gelmez. Bazen bir ilişkiyi bitiren şey ihanetten çok, ihmal oluyor. Göz göze gelememek, kalpten konuşamamak, sarılamamak,elini tutmaktan bile imtina etmek... Sevgi ve samimiyet eksikliğini iliklerinize kadar hissetme...

Yüzsüz


Yüzsüz insanların varlığından haberdarım tabii ama insanların ne kadar alçalabileceği gün geçtikçe beni daha da şaşırtıyor. Siz çocukça hareketler yaparak kendinizin zaten bezelye büyüklüğündeki değerini de yerlere düşürdüğünüzün farkında mısınız? 

İnsanlar niye kendi egolarına bu kadar kaptırırlar kendilerini? Ego hiç olmasın gibi bir iddiam yok yanlış anlamayın. Olmalı da zaten ama ölçüsü olmalı bunun. Kendinize o kadar yüksekten baktığınızda cidden olmayan bir şeyi yaşadığınızın farkında mısınız? 

İlişkiler özeline gelirsek yüzsüz olarak adlandırdığımız arkadaşlar sınır bilmedikleri için size istedikleri gibi muamele yapabileceklerine inanırlar. Kendilerinin yaptığı davranışların gayet normal olduğunu ve bunu garip karşıladığınızda asıl sizde bir tuhaflık olduğunu iddia edebilecek kadar bezelye beyinlidirler.  Siz e hani konuşuyorduk, e hani ilgi vardı ne oldu birdenbire derken ; e ne olacak ki biz sadece konuşuyorduk şimdi ben başkasıyla konuşuyorum sana da daha az vakit ayırıyorum ve hatta ayırmıyorum rahatlığında sizi çileden çıkarırlar. Bu çileden çıkma karşınızdakinden bir şey beklediğiniz için gerçekleşir. Bunu kendinize yapmayın. Demesi kolay biliyorum ama bu sığ sularda yüzen kesim için değmez. 

O yüzden rica ediyorum; karşınızdaki insanla alakalı beklentiye girmeden önce size nasıl muamele yaptığına bir saniye de olsa dışarıdan bakın. Sizinle neyi paylaştı? Size ne kadar zaman ayırdı? Siz onun hakkında elle tutulur ne biliyorsunuz? Sizinle yüzyüze görüştü mü?  Siz bir şeyleri ima etmeden, bir şeyleri itelemeden, kendi akıl ederek ve isteyerek iletişimin ilerlemesi için bir harekette bulundu mu? Eğer bunların cevapları şuan düşündüğünüzde "hiç" gibi bir seviyeye yakın ise bu arkadaş zaten hayatınızda olmamış ve olmayacaktır. Bu yüzsüzlük derecesinde pişkinler için bir saniyenizi harcamayın. Hele beklentiye hiç girmeyin aman diyim. Bu arkadaşları kendi kulvarlarında boğulmaya davet ediyoruz ve sessizce uzaklaşıyoruz. 

Sizin ilginizin kıymetini bilecek ve size saygı duyacak insanlarla karşılaşmanız dileğiyle...




 

Yorumlar

Popüler Yayınlar