Ana içeriğe atla

Nitelikli

Tanıştık sevindik, tanıdık üzüldük

Gerçekten tanıştığınıza çok sevindiğiniz, içinizin kıpır kıpır olduğu zamanlardan tanıdıkça içinizi kıpırdatan insanın sizin canınızı acıtan birine dönüşmesi... Hiç yabancı bir his değil , değil mi? Başına gelmeyen var ise onları saygıyla selamlıyorum ve yazıma devam ediyorum. İçinizde bir yere dokunmayı başaran o insanın zamanla kendinizi nasıl da eksik, boş belki de gereksiz hissettirebildiğine inanamayabilirsiniz. Gerçek bu ne yazık ki... İlgisi azalan, istemeyen insanların üzerine çöken gayet umursamazca can acıtma yetisi, karşısındakinin varlığını hiçe sayarak onu hayatından bir saniye içinde yok edebilme gücü, sanki hiç olmamışsınızcasına sergilenen tavırlar... Siz yoksunuz aslında sadece o var, sadece onun kalıpları, onun görüşleri, onun istekleri ve beklentileri var. Elinizden gelenin  belkide  milyon katını yapmaya çalışsanız dahi sizi görmez çünkü görmek istemez o insan... Siz sadece kendinizde açılan yaralarla oturursunuz yerinize bir güzel.  Tutunmamalı bu tip...

Ok misali...


Kalbinizden geçenler karşı tarafa bir ok misali saplanırsa? Ya da tam tersi? Karşılıklı olarak aynı duyguları paylaşmanın keyfi paha biçilmezdir. Ciddi anlamda eğer bu şansı yakalarsanız; dünyada mutlu bir anın tadını çıkarmak için daha ne ister ki insan? O kadar özeldir ki bu... En azından bu hissin kıymetini bilenler için diyelim...

Duyguların karşılıklı olması günümüzde az rastlanan bir durum haline geldi. Ne acıdır ki bu böyle... Gerçekliği ve geçerlilik süresi tartışılır oldu hep. Çünkü genelde hızlı başlayan, hızlı tüketilen ve acısıda genelde sadece tek tarafa yüklenen ilişkiler var günümüzde...İlişki demekte doğru mu şuan bilemiyorum. Bir taraf için ilişki olan şey diğer taraf için sadece miadı olan bir iletişim olabiliyor. Üzücü...

İlişki,iletişim ne derseniz deyin ama sonuç genelde hep aynı oluyor. Sürekli bir taraf zarar görüyor, diğer taraf ise hayatına hiç bir şey yokmuşcasına devam edebiliyor. İlişkilerde karşılıklı aynı anda aynı ivmeyi hissetmek bu aralar özellikle en büyük ödül haline geldi. Sizin cümlelerinizi tamamlayan, aklınızdan geçenleri adeta okuyabilen, baktığında gözünüzün içini güldüren o hisler artık neredeyse yok denecek kadar az. 

Bu nadir yakalanan hisleri yakalayınca sıkıca tutunun onlara olur mu? Ne birbirinizi ne de o hissettiğiniz duyguları bırakmayın. Bırakmamak için birbirinize alan tanıyın, saygı duyun, birbirinizin hayatında olun, her anı paylaşın ama tek başınıza da var olun. Bu hisler ancak böyle ayakta kalabiliyor. 

Yakalayınca bırakmayın, ne olur çabalayın ve bırakmayın. Bırakmamayı seçin...🙏





 

Yorumlar

Popüler Yayınlar