Sonsuz düşlere doğru gidebilir miyiz? İçinizde her hayal kırıklığından sonra bezmiş bir şekilde artık yeter daha iyisi olsun lütfen diye geçirdiğiniz şeyler sizin sonsuz düşlerinizin parçası mı?
Benim için her hayalkırıklığı sonrası bu düşlerin hacmi giderek azalıyor üzücü bir şekilde... Sürekli hayalkırıklığına uğramak, hayatta an be an ümitlerimin yok olmasına yol açıyor. Neden insanlar başkalarına değer verir ve sonrasında o değerin zerresini bulamaz? Kendimize yeteri kadar değer vermiyor olabilir miyiz bu girdabın içinde? Farketmeden her seferinde hayır öncelik benim derken yine önceliği ufak bir ümitle karşıya mı devrediyoruz acaba? Peki devrettiğimiz insan bunu anlıyor mu? A gerçekten bu insan iyi ve bana kıymet veriyor diyerek size de aynı şekilde bunu yansıtıyor mu?
Aslında önemli olan dengede durabilmek hep diyoruz. Ah bir de uygulayabilsek, değil mi? Bir anda mutlu olup sonsuz düşler ülkesinde uçuşurken ; realite sizin yüzünüze bir tokat gibi çarptığında ne oluyor? Ne verdiğiniz kıymetin ne de verdiğiniz emeğin karşılığını bulamayacağınızı anladığınızda? Yazık oluyor yazık. Kaybettiğinizi bir anlasanız diyeceğim ama anlayacak seviyede olsanız zaten kaybetmemek için elinizden gelen her şeyi yaparsınız da nerede bu tip insanlarda o kapasite...
İlginin, insanlığın, kibarlığın, etik anlayışın, ahlak kavramının, seviyenin ve ilişkiler için özel olan her duygunun anlaşılacağı bir ortam varsa oraya ışınlanabilir miyim? Bu duygulara saygı duyan insanlar olsun sadece... Gerisini mümkünse çöpe gönderelim... Çöp bile fazla ama başka yer bulamadım...
Yorumlar
Yorum Gönder