Ana içeriğe atla

Nitelikli

Tanıştık sevindik, tanıdık üzüldük

Gerçekten tanıştığınıza çok sevindiğiniz, içinizin kıpır kıpır olduğu zamanlardan tanıdıkça içinizi kıpırdatan insanın sizin canınızı acıtan birine dönüşmesi... Hiç yabancı bir his değil , değil mi? Başına gelmeyen var ise onları saygıyla selamlıyorum ve yazıma devam ediyorum. İçinizde bir yere dokunmayı başaran o insanın zamanla kendinizi nasıl da eksik, boş belki de gereksiz hissettirebildiğine inanamayabilirsiniz. Gerçek bu ne yazık ki... İlgisi azalan, istemeyen insanların üzerine çöken gayet umursamazca can acıtma yetisi, karşısındakinin varlığını hiçe sayarak onu hayatından bir saniye içinde yok edebilme gücü, sanki hiç olmamışsınızcasına sergilenen tavırlar... Siz yoksunuz aslında sadece o var, sadece onun kalıpları, onun görüşleri, onun istekleri ve beklentileri var. Elinizden gelenin  belkide  milyon katını yapmaya çalışsanız dahi sizi görmez çünkü görmek istemez o insan... Siz sadece kendinizde açılan yaralarla oturursunuz yerinize bir güzel.  Tutunmamalı bu tip...

Yok olma alışkanlığı


Yok olmak nasıl olabiliyor? Hani bir anda bir insanın hayatında var olmaya çabalarken ne oluyorda bir anda insan yok olmayı seçebiliyor? Ya da belki de en başından beri plan budur da zamanı belli değildir ne dersiniz? 

Karşınızda da etten kemikten bir insanın olduğunu ve bu insanında duygular barındırdığını, incinip, üzülebileceğini, kırılabileceğini hiç düşünmeyen toplum size sesleniyorum.  Bu yapılan davranış ahlak seviyenizle doğru orantılı ve bunu anlayabilen insanlar mevcut bu dünyada. Bilginiz olsun...

İnsanların hayatlarına umarsızca girip sonrada onları yok sayma hakkı size kim ve hangi otoritelerce veriliyor bilemiyorum ama aslında böyle bir hakkınız yok , onu gayet iyi biliyorum. Günün sonunda kafalarında acaba bunların hepsi bir illüzyon muydu sorusuyla başbaşa kalan sevgili arkadaşlar; illüzyon diye tasvir ettiğiniz duygular sizin gerçekte yaşadığınız, yaşamayı seçtiğiniz ama karşı tarafta görüntüsel olarak var olan o insanın; sadece o an için yaşamayı seçtiği duygulardan oluşuyor.

 Geçici hevesler ve duygular ile bir insanın hayatına girmeye çalışmayın. Yok olduğunuzda o insanın hissettiklerini bir gün hissetmeyeceğiniz, bir gün size de bunu yaşatmayacakları ne malum? Değer mi bunu yapmaya? Bu kadar bencil olmaya? 

Tercihtir yaşananlar ve yaşatılanlar. Umarım bıraktığınız boşlukla gün gelip sizde boğuşmak zorunda kaldığınızda bunlara değmediğini algılayabilecek kadar beyin hücreleriniz yok olmamış olur.

Yok olup gitme doyumsuzluğunun bu dünyada bir gün bitmesi dileğiyle...




 

Yorumlar

Popüler Yayınlar