Ana içeriğe atla

Nitelikli

Kelimelere karşı duygular

"Bir insana değer vermek, özen göstermek, ona kıymetli olduğunu hissettirmekte bir "kültürdür". Bunun eğitimi yoktur. Kitaplarda yazmaz. Yolu "insan olmaktan" geçer." Doğru mu sizce? Karşında sana hisleriyle bakan bir insanla yolunun kesişebilmesi, ona değer vermek, özen göstermek ve en önemlisi de bunu ona doğru hissettirmek gerçekten öğretilebilen ya da sonradan gelişebilen bir özellik değil bence. Bu tamamen kişinin içinde barınan bir olgu. Hisleriyle konuşan bir insan bulmak, bunu net bir şekilde yansıtmak ve hissettirmek... Sadece bir ses dalgasından ibaret olmayan, karşındakine bunu hissettirebildiğin her kelime; kıymetini bilen için o kadar değerlidir ki... Bunun ne kadar özel olduğunun yaşanmadan bilinebileceğini düşünmüyorum.  Peki sadece kelimelerden ibaret olan bir iletişim olsa ama duygu olmasa ya da bu tek taraflı olsa? Bunun duygusu olan için anlamı nedir? Ya da duygusu olmayan için ne ifade eder?  Duygusu olan hep umut eder. Duygusu olmayan ...

Gideni tutamazsınız...



Gideni tutamazsınız...

Gitmek isteyen insana ne yapsanız boş... Bir kere gidilmeye karar verildimi dönüşü olmaz, olmazmış...

Belki de giden sizsiniz, belkiden sizden gidilen... İki seçenekte de söylenecek söz kalmamıştır belli ki. Ne oldu? Neden oldu? Nasıl oldu? Belki biraz zaman? Belki düzelir mi? Biraz çaba sarfetseydik? Emeklerimiz çöp mü olacak? Onca güzel zaman bir anda bu şekilde kaybolup gidecek mi? Bu bitmek bilmeyen soruların hiç birinin cevabı geriye kalanda değildir. Giden de ise tek bir cevap vardır. Her soruya söylenecek tek cevap. "Bitti"...

Bu durumda yapılacak tek şey kabullenmektir. Acı da olsa, içiniz paramparça da olsa; yol ayrımına gelinmiştir. Belli ki adımlarınız aynı yolda buluşamayacak, elleriniz yanyana yürürken birleşemeyecektir. Çünkü artık yanyana yürümek gibi bir opsiyonunuz yoktur. Yolunuz ortak değildir. 
Belki de en başından  beri değildir...

"Solo ride" günlerinize alışmak, geçmişi geçmişte bırakmak gerekir. Yazarken bile zor olan bu cümleler gerçeklikle buluştuğunda nasıl bir sızı bırakır bilirim. Ama başka çare olmadığını da deneyimlemiş biri olarak gideni tutmaya çalışmanın en boş çaba olduğunu söleyebilirim.

Bırakın, giden gitsin... Eğer siz gitmek istiyorsanız da ; durmayın. Karşınızda duran insana bir saniye daha fazla ümit vermeyin. Vermeyin ki daha fazla üzmeyin... Gidecek insanın yapacağı en doğru şey karşısında duran insanı parçalamadan, dürüstçe söylemek... Bir anda pat diye değil tabii... Bunu yapan insanlar kendini çok ideal bir davranışta bulunmuş sanabilir ama değil arkadaşlar; değil. Her şey yolunda gibi son saniyeye kadar davranırsanız; karşınızdaki insanı şoka sokarsınız... Sorumluluk alarak süreci yönetmeniz gerekir. Insan olan bunun nasıl yapılacağını bilir, buna göre davranır... Öyle kulaktan dolma hareketlerle etik olma çabası üstünüzde yoksa emanet kostüm gibi duruyor; bilginize...

Gideni tutmayın, gidecekseniz de daha fazla durmayın...

Sizden gitmek çabası yerine; sizinle daha fazla vakit geçirip, sizinle daha fazlası için kalmaya çabalayanlarla karşılaşmanız dileğiyle... Hepimiz için dileğim bu...














 

Yorumlar

Popüler Yayınlar