Ana içeriğe atla

Nitelikli

Andromeda ve Perseus

Biri kalbin teslimiyeti ve diğeri kalbin cesareti olmalı- aşk için; Başkalarının hataları ve haksızlıkları yüzünden kendini zincirlenmiş, sıkışmış, susturulmuş hisseden herkes için... Bazen ilgi beklerken içinizde bir sessizlik büyür, sevgi özleme, özlem beklentiye ve ne yazık ki karşılanmayan beklenti de hayal kırıklığına dönüşür. Ve bir bakarız; tükenmişiz.  Çoğu zaman sevgiden değil , sevgimizin karşılıksız kalmasından yoruluruz. Bir kalbi yaşatmak için çabalarken kendi kalbimizi unuturuz. Sınırsız sevgi tükenir mi hiç? Sevgi önce ilgisizliğe çarpar. İçimizden bu sevgi iki tarafa da yeter deriz... Ama yetmediğini çok güzel şekilde öğreniriz, öğretirler... Susuz kalan bir çiçeğin suya özlemi gibi özler insan sevilmeyi... Kendine de kızar bazen. Yüreğe serpilen tomurcuklar tek başına çiçek açar mı hiç? Sınırsızlığımızın sınırı nerede tükenir bilemedik bir türlü. Tükendik. Değeri karşı tarafın eline bıraktığımız an bu oyunu kaybettik.  Ama işte o tükenişte doğar yeniden kendin...

Ateşle dans

Bile bile lades deyimini yaşayanınız var mı? Hani böyle içinizden bilirsiniz bir sıkıntı olacağını, bir yere varmayacağını, tüm çabanızın çöp bile sayılmayacak değersizlikte görüleceğini ama yinede ateşe atlarsınız.

Çöp olarak bile görülmeyip yok sayılan onca emeğinizi hibe etme kararı alırsınız bir nevi. "Bile isteye insan kendini bunu yapar mı ya allah aşkına" gibi düşüncelerinizi hemen durduruyorsunuz çünkü cevap "evet" yapar. Büyük konuşmayın;yaparsınız bir gün görürsünüz sonra 😋 İnsanın içinde hep bir ümit olur, incecik pamuk ipliğine bağlıda olsa bir ümit. Hani böyle "belki ya belki şöyle olunca değişir, görülür" vs. gibi bir hisle insan işte o bile isteye yapma kıvamına gelir. 

Karşınızda bulunan insan görünümlü varlıkların aslında size bir duygu beslemediklerini, sadece zaman doldurduklarını, belkide çokta söylemeye dilim varmıyor ama hayatlarında sadece ama sadece boşlukta var olabildiğinizi görmenizle; tüm çabanızın cidden boşa olduğunu anlamanız bir oluyor. Sonrası mı? 
Sonrası biraz hüzün, üzüntü, biraz hırs ve kızgınlık... Ama en son aşama boşverme. En önemlisi de buna varıp, bunun tadını çıkarabilmek. Boşverin ve yok olsunlar. Emin olabilirsiniz. Yol zorlu. Ha yani bir kalbi olana, duygu barındırabilene, bunlara değer verene tabii. 

 Yol zorlu ama bu hayatta kimse vazgeçilmez değil. Değilmiş cidden. Bunu bana zamanında cümle olarak söyleyip sonrada bunu birebir yaşatan arkadaşa selam olsun. Kendisinin nadiren doğru söylediği bir cümle olmuştu bu. Çok net gerçekten kimse vazgeçilmez değil. Fakat bu karşındaki insana terbiyesizlik yap, bencillikten ölen benliğinde nirvana yap demek değil. Herkes önce tabii ki kendim desin ama bunun bir sınırı olmalı elbet. Değer verenin kıymetini bilmemek,vefasızlık.... Değer vermenin kıymetini bilmeyen hiç bir insan görünümlü varlık için hele yıpranmaya değmez. Hep derim ya; herkes kendi irtifasında takılsın... Bırakın kendileri gibi bencillikte nirvana yapanlarla takılsınlar. Siz uzaklaşın. Kim bilir günün birinde yaşattıklarını yaşayınca belki jetonlar düşer onlarda da. 

Yapılanları temize çıkarır mı? Tabii ki hayır.


Sizin ateşle dansınız sadece ısınmak için olsun, belki sigaranızı yakmak için... Ama kesinlikle sizi yok sayanlar için değil. 

Hayatta herkesin yaşattığını yaşaması ve jetonlarının çokgen olsada bir gün düşmesi dileğiyle....
Tabii birde iyi kalpli ve vefalı insanlardan uzak durmaları dileğiyle...








 

Yorumlar

Popüler Yayınlar