Çırpındıkça batmak ne demek bilir misiniz?
Hani böyle çamur yatağına yanlışlıkla bir ayağınız girer ve onu kurtarmaya çalıştıkça her harekette biraz daha dibe batarsınız ya... Bir de bakmışsınız tüm vücut çamura bulanmışsınızdır.
İşte oldurmaya çalışıp bir türlü olduramadığınız ilişki denemeleri tıpkı buna benzer. Çırpındıkça, kendinizi, isteklerinizi, beklentilerinizi, kırgınlıklarınızı anlatmaya çalıştıkça bir de bakmışsınız boğazınıza kadar çamura batan tek taraf sizsiniz. Neden mi? Diğer taraf sizi duymadı bile çünkü...
Diğer taraf sizi duymuyor, dinlemiyor ve acıdır ki sizinle ilgilenmiyor. Zaten bunların tam tersi olsa bu kadar kendinizi anlatmaya çabalamanıza gerek kalmazdı. Her şey doğal akışında karşılıklı sağlıklı bir iletişimle yolunu bulurdu, ortada sorun falan da olmazdı.
İşin özü şu;
Siz her içinizi ufakcıkta olsa kımıldatıp, ısıtma ihtimali olan insana yükselip , sadece sözde bazen sözde bile kalmayan hareketlere ümit beslerseniz sonunuz resimdeki gibi sadece çukura çekilmek olur. Çünkü karşıdaki insan sadece o an istediğine ulaşmak için bu hareketleri sergilemiştir müthiş bir oyunculukla. Bunca tiyatroya , bu kadar performans kasmaya ne gerek değil mi? Ama ne yazık ki yapıyorlar ve daha da üzücü olan kanıyoruz. Onlar da bunun bilincinde tam bir profesyonel oyuncu edasıyla rollerini bu nedenle çok iyi oynuyorlar.
Gerçeklik mi nerede? Yok öyle bir şey... Herkes kendine göre gerçek. İstediğini elde edene kadar yanınızda, hiç bir değeriniz yok. Bu nedenle bu tip insanları görünce kaçın. Ciddiyim kaçın. Eğer farkediyorsanız bir saniye bile yanında durmayın. Durmayın ki çamurdan nefes alamaz hale gelmeyin, deliğin en dibine kadar çekilmeyin.
Kendinize yazık etmeyin. Hepimize söylüyorum. Yazık etmeyelim.
Yorumlar
Yorum Gönder