Ana içeriğe atla

Nitelikli

Hangi gezegen?

Hiç kendinizi uzaydan seslenirken hissettiniz mi? Karşı tarafa anlatmak için çırpınıp durduğunuz ama ne yazık ki anlatamadığınız oldu mu hiç?  Çırpındıkça daha derine batılan bir durum bu bence. Bilirsin yani  en azından hissedersin karşı tarafın zaten niyeti yoksa anlamaya; sen istersen Einstein vari açıklamalar yap yine boşa... Bazen konuşulan dilden şüphe duymanıza neden olan, gittikçe daha da detaylı açıklama gereği uyandıran ama halbuki çok basit bir içerik barından bir konuda bu kadar çaba niye?  Cevap çok basit. Olsun istediğinizden. İyi olsun, güzel olsun, istediğiniz olsun ama işin sonunda olsun.  Öyle veya böyle oldurmaya çalıştığınız için bu çaba aslında.  Ama; ya karşı taraf oldurmak istemiyorda öldürmek istiyor ise? Ya aslında o tüm uğraşlarınız bir imkansıza yakın ihtimal içinse?  İşin özü şudur ki siz 1 mm yanından ya da kilometlerce uzaktan da seslenseniz, aslında çırpınmanıza hiç gerek yoktur eğer iki tarafın da anlaşmaya gönlü varsa. Geris...

Sonbahar


Sonbaharın gelişi sizi nasıl etkiler? Ben genelde tuhaf bir hüzünle kaplanırım. Tabii zamanın manidar yaşanmışlıklarıyla birlikte iyice içimde bir gariplik... Her yaz öyle veya böyle içimde yeşeren sevinç, ferahlık ve belki de hafif tatlı bir heyecan sonbaharın gelişiyle istisnasız bronzlaşır.

Yemyeşil yaprakların kurumasına mı üzülsem, yaşanmışlıkların hep bu sonbahar mevsiminde daha da bir hüzünle aklıma gelmesine mi ? Yoksa aslında içten içe hayranlıkla ağaçların renk değiştirmesine, o yaprakların ahenkli bir uyumla nasılda değişip dökülmesinden zevk aldığımı mı itiraf etsem bilemiyorum. 

Diyorum ya ben her sonbaharda bir garip olurum. Bir buruk, bir tatlı, biraz da romantik ama en çokta hüzünlü...Sonbahar hüzünü ve romantikliği aynı anda yaşatan tek mevsim bana. Çok romantik olmaz mıydı minnoşlarım elele dolaşmak yaprakların arasında... Aynı yürüyüş tek başına ise tam bir hüzün bulutudur. İçimde hep hüzünlü bitişlerin hislerini uyandırır. Bitişin bir şekilde getirdiği huzurun yanında acılarda belirir görüntüde hemen. 

Bitmiş hikayeleri nedense hep sonbaharla birleştirmiş olan beynim, her ayrıntıyı tek tek özenle bana hatırlatır. İyisiyle kötüsüyle tüm yaşanmışlıklar film şeridi gibi geçer gözümün önünden. Evet, belki eskisi gibi değildir bana dokunuşları ama ordalar ve hep orada olacaklar. Zaten insanların hep "ben unuttum gitti" cümlesini hiç anlamamışımdır. İnsan unutmaz sadece önemsizleştirir, değersizleştirir bir şekilde nötr bakabilmeyi öğrenir ama asla unutmaz. 

Bu mevsimin en çok romantik kısmının keyfini sürebilmek dileğiyle...






 

Yorumlar

Popüler Yayınlar