Ana içeriğe atla

Nitelikli

Andromeda ve Perseus

Biri kalbin teslimiyeti ve diğeri kalbin cesareti olmalı- aşk için; Başkalarının hataları ve haksızlıkları yüzünden kendini zincirlenmiş, sıkışmış, susturulmuş hisseden herkes için... Bazen ilgi beklerken içinizde bir sessizlik büyür, sevgi özleme, özlem beklentiye ve ne yazık ki karşılanmayan beklenti de hayal kırıklığına dönüşür. Ve bir bakarız; tükenmişiz.  Çoğu zaman sevgiden değil , sevgimizin karşılıksız kalmasından yoruluruz. Bir kalbi yaşatmak için çabalarken kendi kalbimizi unuturuz. Sınırsız sevgi tükenir mi hiç? Sevgi önce ilgisizliğe çarpar. İçimizden bu sevgi iki tarafa da yeter deriz... Ama yetmediğini çok güzel şekilde öğreniriz, öğretirler... Susuz kalan bir çiçeğin suya özlemi gibi özler insan sevilmeyi... Kendine de kızar bazen. Yüreğe serpilen tomurcuklar tek başına çiçek açar mı hiç? Sınırsızlığımızın sınırı nerede tükenir bilemedik bir türlü. Tükendik. Değeri karşı tarafın eline bıraktığımız an bu oyunu kaybettik.  Ama işte o tükenişte doğar yeniden kendin...

iki göz iki çeşme


Neden ağlarsınız? 

Sevinçten? Üzüntüden? 

Sevinçten ağladığınız hayatınızda kaç sefer olmuştur? Bana sorarsanız çok değil açıkçası. Ben üzüntüden ağlayanlara daha çok uyuyorum sanırım. İçimde söleyemediklerimle , aklımda beni kemirip duran tüm girdaplarla boğuşurken ağzımdan sadece dökülebilen üç beş kelime arasında gözyaşlarım pıtır pıtır yanaklarımdan süzülür hep. Aslında konuşmanın da boşa olduğunu düşünürüm o zamanlarda... Konuşsan  ne fayda ki? Zaten en başında anlayabilse karşındaki seni bu hislere gömülmezsin ki...

Sadece içindeki çığlıkları atamadığın için döktüğün gözyaşları arasında kalırsın bir başına...

Sen iki gözü iki çeşme, dışarda kafalar bahar havasında...

Baharın bize de gelmesi dileğiyle...






 

Yorumlar

Popüler Yayınlar