İstemek ya da istememek , işte tüm mesele bu!
Ya tam birleştik derken ayrı düştüysek? Ne olur? İki bilinmeyenli denklemin sonucu tek çıkar mı? Ya karşınızdaki hiç düşünmediğiniz şekilde bir anda geri çekilirse ve hayatınızdan yok olursa? Tam gardınızı tamamen indirmeye karar verip, içinizden olacağına inandığınız o an iletişimin üzerine bir anda karlar yağarsa ne olur? Ne yapsanız, ne deseniz düzelmeyeceğini konuşmanın başladığı o saniye o bakışlardan okusanız peki?
İçiniz taa içiniz acısa , kalbiniz sıkışsa, böyle karnınız burkulur; kanınız çekilir gibi olsa ama elinizden bir şey gelmese...
Bazen ilişkilerde birleşiyoruz derken bir anda ayrı düştüğünüzü farkedersiniz. Acıdır ki bunu aslında defalarca dürtü şeklinde de olsa hissetmiş ama konduramamışsınızdır. O kadar geçirilen zamanın , verilen emeğin ve hissedildiği düşünülen duyguların karşılığının yalnız bırakılmak olmasını kabullenemezsiniz. Mutlu ve kendinizi tam olarak güvende hissettiğiniz hemen o anın arkasından bir anda yanınızda toz bulutu görüyor olmak sizi şoka sokar.
Herhangi alaleda bir iletişim gibi muamele görerek yalnız bırakılmak, hele ki hissettiğiniz o dürtülerin gerçek olduğunu sizin gözünüze sokarak gidişe ne demeli?
Kafanızda bin tane soru işareti... Her şey mi yalandı? Her şey mi boşaydı? E peki yaşadıklarımızın anlamı nereye uçtu? Paylaşılanların hiç mi kıymeti yoktu? Başka biri? Ne yetmedi? Neden? Neden? Neden?????
Elbet her ilişkide zorluklar olur ama insan zaman geçtikçe, paylaşım arttıkça bu zorlukların üstesinden ellerini birleştirerek beraberce gelebiliriz hissine kapılıyor. Zaten ilişkilerde bunun için var ya , değil mi? Sadece iyi şeyler için olsa bunun adı ilişki değil vakit geçirmek olur kanımca. Tam ellerimiz birleşir bunuda atlatırız çünkü biz biriz derken bir anda sap gibi kalmak....
O ellerin birleşirse her şeyi yenebileceği hissi, tek kalp olması; ancak iki kişinin de gerçek duygular beslemesiyle olacak bir durum. Tek başınıza anca eliniz havada kalır...
Hayalini kurduğunuz hayattan geriye sadece siz, kafanızdaki sorular ve içinizde yüreğinize düşürülen başka alternatiflere tercih edilme hissi kalır.
Hayaller elele herşeyin üstesinden gelmek, gerçekler seyid onbaşı olarak hayatına devam etmek. Güçlü görünmek güçlü olmak demek değildir. Zorunda kaldığın için her şeyi göğüslemek her şeyi kendin halledebilirsin demek değildir.
O ellerin birleşmesine herşeyden çok ihtiyacınız varken yalnız bırakılmak kimsenin göğüs germesi gereken bir şey olmamalı!
Sonuç mu? Sonuç biraz önce bahsettiğim gibi her şeyin bir yolu bulunur, insan isterse ama sadece isterse her şey için bir çözüm üretir. Bu dünyada sadece ölüme çare yok. Bunu bilenler için o kopma anlarında, sanki sorun hiç çözülemezmiş gibi tavırlar takınıldığında; akla sadece şu cümle gelir.
"İstesen yapardın ama yapmamayı seçtin!"
Seyid onbaşılar size sesleniyorum; güçlü görünüyor olmanız, her seferinde tekrar ayağa kalkıyor olmanız başkasının size yardım etmesinin gerek olmadığı anlamına gelmez. Lütfen bunu hayata bu şekilde yansıtın, yansıtalım. Ki bir daha insanlar sizi süperman/woman sanmasın! Sen güçlüsün ya halledersin tavrını suratınıza umarsızca söleme hakkını kendinde görmesin! Bizlerde insanız ve artık yapılanlardan içimiz yorgun ve çürümüş halde!
Toz bulutuna dönen emeklerimizin ve havada kalan ellerimizin tekrarının yaşanmaması dileğiyle...

Yorumlar
Yorum Gönder